Kont Leire’nin en büyük kızı olarak yeniden dünyaya geldiğinde, ailesinin beklenmedik vefatıyla ailenin başına geçmek zorunda kalan Arcel Leire’nin kendini ve o çok sevdiği küçük kardeşini, miraslarına konmak isteyen o yaşlı kurtlardan korumaktan başka çaresi kalmamıştı… “Leire’nin denizlerine ihtiyacınız olduğunu biliyorum.” Ailesini korumak adına doğu denizinin koruyucusu olarak bilinen, aslında denizlere korku salan esrarengiz bir korsan ailesinin başı olan Kael von Zenart ile birlik olmak zorunda kalmıştı. “Benimle evlenmeniz karşılığında, istediğiniz gibi Leire’nin denizlerini verebilirim.” Eh, pek romantik bir teklif olmasa da mükemmel bir anlaşmaydı. Kael hem Arcel’in ailesinden kalan sularla ilgilenecekti hem de kendisini ve biricik kardeşini koruyacaktı. En azından Arcel öyle düşünüyordu lâkin… “Ben mezun olduktan sonra ablamdan boşanacaksınız.” “En başında Arcel’den boşanmayacağımı söylediğimi sanıyordum.” Peki, Arcel’in kardeşi ve kocası arasındaki bu ilginç ilişkinin sonu ne olacaktı? === “Kes şunu, Kael!” diye feryat edip Kael’i kendinden uzaklaştırmaya çalıştı ancak genç adam yerinden dahi kıpırdamamıştı. “Ne demek istiyorsun? Sana inandığımı söylememiş miydim?” “Hayır,” sessiz geçen bir dakikanın ardından Arcel, en sonunda sessizliği bozdu. “Bir an için her şey gerçek gibi gelmişti, gerçekten beni seviyorsun sanmıştım.” Oysa bu sadece bir hayalden ibaretti. Bir süre durup beni izledikten sonra Kael’in yüzündeki gülümseme yavaşça solup gitti. “Yanılıyor muyum yoksa?”
